Akademik Veri Yönetim Sistemi
Minimal invaziv jinekolojik onkoloji, Mete Güngör,Hüsnü Çelik,Çağatay Taskıran, Editör, Güneş Tıp Kitabevi, Ankara, ss.155-156, 2025
Over kanseri en kötü prognozlu jinekolojik malignitedir ve vakaların %80’inden fazlası ileri evrede tanı almaktadır. Tüm kılavuzlar over kanseri cerrahisinde komplet tümör rezeksiyonu yapılmasını önermektedir ve ulaşılan sitoredüksiyon başarısının sağkalımı arttırdığı birçok çalışmada gösterilmiştir. Bu amaca ulaşmak için standart cerrahi prosedürlerin bir parçası olarak kardiyofrenik lenfadenektomi de uygun hastalarda yapılabilmektedir.
Kardiyofrenik lenfadenektomi transtorasik ve transabdominal yol ile yapılmaktadır. Literatürde kardiyofrenik lenfadenektomi ile ilgili ilk tanımlanan yol transtorasik video yardımlı toraks cerrahisi (VATS) ile gerçekleştirilmiştir. Transabdominal yolda ise tanımlanmış 2 farklı yaklaşım vardır ve bu yol ile ilk tanımlanan teknik transdiyafragmatik yaklaşımdır. Son zamanlarda diğer bir transabdominal yol olan subksifoid yaklaşım ile ilgili bildirilen vakalar da artmaktadır.
Over kanserinde başvuru anında hastaların %12-33’ünde evre 4 hastalık bulunmaktadır. Ayrıca, abdomen dışı organlardaki intraparankimal metastazlar veya kardiyofrenik lenf nodlarında metastaz olması evre IIIC over kanserine göre daha kötü prognoz göstermektedir. Literatürde metastatik kardiyofrenik lenf nodlarının over kanserinde sağkalımı kötüleştirdiğini ileri süren birçok çalışma bulunsa da bu metastazların genel ve hastalıksız sağkalım ile korelasyonu henüz netlik kazanmamıştır. Over kanserinde abdominal maksimal sitoredüktif cerrahinin faydaları iyi tanımlanmış olmakla beraber, abdomen dışı yayılımının önemi ve yönetiminde belirsizlikler bulunmaktadır. Günümüzde kardiyofrenik lenf nodlarının yönetimine ilişkin spesifik bir öneri bulunmamaktadır. Bununla birlikte, seçilmiş merkezlerde, tam sitoredüksiyon elde edebilmek adına kardiyofrenik lenf nodu diseksiyonu yapılabilir.