Implantasyon ve Erken Gebelik


Creative Commons License

Attar R., Kuru O., Attar E.

Yardımcı Üreme Teknikleri-Temel Klinik ve Embriyolojik Uygulamalar, Prof.Dr.Onder Çelik., Editör, Nobel Yayın Dağıtım, Adana, ss.121-126, 2011

  • Yayın Türü: Kitapta Bölüm / Mesleki Kitap
  • Basım Tarihi: 2011
  • Yayınevi: Nobel Yayın Dağıtım
  • Basıldığı Şehir: Adana
  • Sayfa Sayıları: ss.121-126
  • Editörler: Prof.Dr.Onder Çelik., Editör
  • İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Adresli: Evet

Özet

İmplantasyon, embriyonun döllenme sonrasında

endometriuma gelmesi ve burada zonasından

sıyrılmasını (hatching) takiben gerçekleşir.

İnsan embriyosu yaklaşık olarak ovulasyon

sonrası +6. günde blastokist haline geldikten

sonra implantasyon sürecine girer. Diğer türlerden

farklı olarak, IVF sikluslarından edinilen

deneyime göre, insan embriyosu 6-8 hücre

aşamasındayken implatasyon yeteneği kazanabilmektedir.

İmplantasyon gerçekleşmeden

önce endokrin, otokrin ve parakrin mesajlarla

endometrium ve embriyo; implantasyon için

hazırlanır ve uygun ortam sağlanır. Örneğin,

ejakülatta bulunan VEGF (Vascular Endothelial

Growth Factor), endometriumu uyararak

implantasyon sürecine katkıda bulunnur [1].

Bir diğer farklı örnek olan, fertilizasyondan

1-2 gün sonra maternal dolaşımda saptanan

EPF (Early Pregnancy Factor); embriyodan

gelen sinyale yanıt olarak üretilir. Embriyoya

karşı immünosüpresyon sağlanması, hücre büyümesi

ve çoğalması gibi değişik fonksiyonları

vardır [2]. Korpus luteum da progesteron hormonu

aracılığıyla endometriuma gönderdiği

mesajlarla uterusu gebeliğe hazırlamaktadır.

Dolayısıyla anneye ait dokuların, gametlerin

ve embriyonun bu son derece kritik olayın gerçekleşmesi

için iletişimde bulunmaları ve bu

iletişimin de çok düzenli bir şekilde yönetilmesi

koşuldur [3]. Aksi durumda implantasyon

ya gerçekleşmemekte ya da başarısızlıkla sonuçlanmaktadır.

İmplantasyon ovulasyon sonrası

7-10 günlerde, yaklaşık 48 saat civarında

süren belirli bir zaman aralığı içerisinde gerçekleşir.

Bu dönem “implantasyon penceresi”

olarak tanımlanır. Bu dönemin sonlarında olan

implantasyonlarda, erken spontan düşük riski

artmaktadır [4]. Bu dönemin dışındaki endometrium

ise embriyo için kabul edici özellik

(reseptif) göstermemektedir [5]. Endometrium

reseptivitesini belirleyen biyokimyasal veya

morfolojik belirteçler vardır. Biyokimyasal

belirteçler Tablo 1’de sıralanmıştır. Bu belirteçlerin

bir kısmı endometrium işlevinin belirlenmesinde

klinik test olarak kullanılmaktadır.

“Endometrial Fonksiyon Testi” (EFT®) olarak

klinikte kullanılan bu test ne yazık ki özgün bir

test değildir. Ancak, olgu düzeyinde çeşitli çalışmalarla

desteklenmiştir.